Türkiye’nin İlk Yerli Aracı Anadol 55 Yıldır Yollarda

Türkiye’nin İlk Yerli Aracı Anadol 55 Yıldır Yollarda

Türkiye’nin İlk Yerli Aracı Anadol 55 Yıldır Yollarda

Türkiye’nin ilk seri üretim otomobil markası olan Anadol, yollara çıkmasının ardından 55 yıl geçti. İlk günkü temizliğiyle korunan nadir modeller, sokakları ve caddeleri süslüyor.

Yerli bir otomobil üretilmesini arzulayan Türkiye’nin 9. Başbakanı merhum Adnan Menderes’in, Ford Motor Company Başkanı Henry Ford II’a hitaben yazdığı mektupla, 1956 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne giden merhum iş adamı Vehbi Koç, bu ziyaretten 3 yıl sonra 1959’da Otosan’ı kurdu.

Koç Holding ve Ford ortaklığıyla Otosan’ın İstanbul’daki fabrikasında 19 Aralık 1966’da seri üretimi başlayan ve ilk kez 28 Şubat 1967’de satışa sunulan Anadol, 1984 yılında üretiminin sonlandırılmasına kadar 62 bin 923 otomobil ve 30 bin 265 pick-up olmak üzere toplam 93 bin 188 adet üretildi.

Türk milletinin kolektif hafızasında yerini alan ve yerli otomobil için duyulan heyecanın ifadesi olan Anadol, müşterilerinden gelen talepler doğrultusunda, iki ve dört kapılı sedan, spor, suv ve pick-up türlerinde ve çeşitli modellerde üretilerek, Türk otomotiv sanayisi için önemli deneyimler ve kazanımlar sağladı.

Anadol’un Tarihçesi

Türkiye’de tasarlanan ve üretilen ilk otomobilin Anadol olduğu düşünülür. Ancak Anadol’un tasarımı İngiliz Reliant firmasınca yapılmış (Reliant FW5) ve Otosan’da bu firmadan alınan lisansla üretim yapılmıştır. Anadol’un şasi, motor ve şanzımanları ise Ford’dan temin edilmiştir.

Tasarım ve mühendislik anlamında ilk Türk otomobili ise Devrim’dir. Devrim’den daha önce de (1953 yılında) otomobil imali üzerinde “deneme mahiyetinde” diye adlandırabileceğimiz çalışmalar olmuştur, buna karşın Devrim’e ilk Türk yapısı ve hattâ ilk Türk tipi otomobil gözüyle bakılabilir.

Türkiye’de seri üretime geçen ilk otomobilin Anadol olduğu iddia edilse de bu unvanın esas sahibi Nobel 200 isimli bir küçük otomobildir. Dünyanın birçok ülkesinde lisansla üretilen bu otomobil; Türkiye, İngiltere ve Şili’de Nobel, Almanya ve Güney Afrika’da Fuldamobil, İsveç’te Fram King Fulda, Arjantin’de Bambi, Hollanda’da Bambino, Yunanistan’da Attica, Hindistan’da Hans Vahaar markalarıyla yollara çıkmıştır. Türkiye’de montajına 1958 yılında başlanan bu küçük otomobilin üretimine 1961’de son verilmiştir. Dünyada ise 1950-1969 yılları arasında üretimde kalmıştır.

Vehbi Koç tarafından 1928 yılında kurulan Otokoç, 1946 yılında Ford Motor Company’nin temsilcisi oldu, 1954’ten sonra da Türkiye’de bir otomobil üretmek için Ford temsilcileri ile görüşmeye başladı. 1956 yılında Vehbi Koç, dönemin başbakanı Adnan Menderes’ten bir mektup alarak Bernar Nahum ve Kenan İnal ile Henry Ford II’ye gitti. Bu temaslar işe yaradı ve işbirliği yapılmasına karar verildi. 1959 yılında Koç grubu Otosan’ı kurdu. Ford kamyonların montajı Otosan’da başladı.

1963 yılında Bernar Nahum ve Rahmi Koç İzmir Fuarı’nda iken İsrail yapımı bir fiberglas araç dikkatlerini çekti. Sac kalıp üretimine göre çok ucuz olan bu yöntem yerli otomobil üretimine başlama konusunda Vehbi Koç’u cesaretlendirdi. Koç Holding ve Ford ortaklığıyla üretilen Anadol’un tasarımı İngiliz Reliant firmasına ait olup araçta Ford firmasından tedarik edilen şase ve motorlar kullanıldı. Anadol’un üretimi 19 Aralık 1966’da başladı, ilk kez 1 Ocak 1967’de teşhir edildi ve 28 Şubat 1967’de satışına başlandı.

Anadol adı Anadolu kelimesinden gelmekte olup açılan isim yarışması sonucunda finale kalan, Anadolu, Anadol ve Koç arasından seçilmiş ve Otosan Otomobil Sanayi A.Ş. tarafından İstanbul’daki fabrikada üretilmeye başlamıştır. Anadol’un amblemi Hititlilerin geyik heykellerinden birini sembolize etmektedir. 1966’dan 1984’e kadar devam eden Anadol üretimi 1984’te durdurulmuş, bunun yerine Ford Motor Company lisansı altında dünyada üretimden kalkmış olan Ford Taunus’un üretimine başlanmış, ancak Otosan 500 ve 600D pikap üretimi 1991 yılına kadar devam etmiştir. Bugün, Otosan Ford Motor Company lisansı altında Ford hafif ticari araçlarının üretimine Gölcük’teki yeni tesislerinde devam etmekte ve başta Avrupa Birliği olmak üzere pek çok ülkeye Ford Motor Company lisanslı otomobil ihracatı yapmaktadır.

Anadol’un üretimi 19 Aralık 1966’da başlamış olsa da satış ve trafik tescili için gerekli olan “Yeterlilik Belgesi” ve “Araçların imal, tadil ve montajı hakkında teknik şartları gösteren Yönetmelik” onayı Makina Mühendisleri Odası’ndan 28 Şubat 1967 tarihinde alınmış ve dolayısı ile Anadol satışları bu tarihten sonra başlamıştır.

Anadol’un ilk modelleri İngiliz Reliant ve Ogle Design tarafından tasarlanmıştır. Bütün modellerinde kaportası cam elyafı ve polyesterden yapılan Anadol’da motor olarak da Ford motorları kullanılmıştır. İlk kullanılan motor, Ford’un Cortina modelinin 1200 cc’lik Kent motorudur.

1966 Aralık ayında satışa sunulan Anadol 1984 yılında üretimi durdurulana kadar 87 bin adet satılmıştır. Az sayıda kalan örnekleri, günümüzde klasik kabul edilmekte, meraklıları tarafından korunmakta ve kullanılmaktadır. Ayrıca ortadan kesilerek kamyonet yapılmış biçimleri ile adını aldığı Anadolu’nun küçük şehirlerinde halen kullanılmaktadır. Ayrıca İngilizler Anadol’un aynısını Yeni Zelanda’da üretmek için çaba göstermiş olup günümüzde Yeni Zelanda’ya ait bir adada kullanılan Anadol’a rastlanmaktadır.

Gövdenin fiberglas olması, öküz, keçi ve eşekler tarafından yenildiği yönünde söylemlere neden olarak kaportası için olumsuz dedikodular yayılırken, dünyada bu teknoloji kullanılıyordu.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*